Anlık Bildirim
Sıradaki Video

Huawei P9 inceleme videosu: "Leica imzalı çift kamerasıyla fark yaratıyor"

Huawei yeni nesil amiral gemi akıllı telefon modeli P9'da, fotoğraf makinesi üretiminde dünyanın en iyilerinden olan Leica ile işbirliğine giderek ortaya oldukça dikkat çekici bir telefon çıkardı.
Merhaba ben Mesut Çevik, bu videomuzda Huawei'in yeni nesil amiral gemi akıllı telefon modeli P9'u inceliyoruz. Cam ve metal’in güzel bir şekilde harmanlandığı zarif hatlara sahip bir tasarımı bulunan Huawei P9’da ön yüzün tamamı 2.5D gorilla glass 4 camla kaplıyken yekpare gövdenin tamamında alüminyum kullanılmış.Kamera kısmına denk genel yerde ise yine 2.5d cam kaplama karşımıza çıkıyor ve kemeraların çıkıntısız yapıları tasarımdaki bütünlüğü güçlendiriyor.
Köşelere doğru ovalleşen tasarım telefonun tutuşunu oldukça kolaylaşırmış. 7mm inceliğinde bu zarif kasada 3000mAh pil konumlandırılabilmiş olması ise diğer telefon üreticilerinin örnek alması gereken bir durum. Ekran kapalıyken ön yüzde neredeyse çerçevesiz bir telefon tutuyormuşuz görünümü var. Fakat ekranı açtığımızda gerçek dünya bizi karşılıyor ve dış beyaz çerçeve yanında içte de siyah bir çerçevenin ekranı sardığını görüyoruz.En azından ekranında üstünde ve altında kalan kısımlar olabildiğince dar tutularak ekran kasa oranında %72.9 gibi iyi bir değer yakalanabilimiş.
Ekran üstünde ahize, yakınlık ve ışık sensörleri, 8MP ön kamera ve bildirim ledi yer alırken alt kısımda sadece huawei logosunu görüyoruz. P9’da sanal tuşlar kullanıldığı için ön yüzde herhangi bir fonksiyon tuşuna yer verilmemiş. Güç ve se açıp kapatma tuşları sağda konumlandırılmışken solda sim kart ve micro sd kartı aynı anda takabileceğimiz slot yer alıyor.

32GB dahili depolama alanıyla gelen Huawi P9’da 3GB bellek bulunurken 64GB dahili depolama alanına sahip versiyonda 4GB belleğe yer verilmiş. Telefonun altında ise mono hoparlör, USB tip C bağlantı portu ve 3.5mm ses çıkışı yer alıyor. Hoparlör oldukça yüksek ve temiz ses verebiliyor. Ses çıkışı da işinizi görecektir. Çok iddialı değil ama kötü de ses vermiyor.
Kutu içeriğinden çıkan kulaklıklar ise Apple’ın earpodları ile büyük benzerlik taşıyorlar, kaliteleri ise ortalama seviyede.
Telefonun arka yüz tasarımını ön yüzden daha güzel buldum. Üst kısımda çift kamera, çift ton flaş, lazer odak ve Leica yazısına yer verilmiş. Orta kısımda parmak izi okuyucu alt kısımda ise Huawei logosu ve kısa bilgiler bulunuyor. Açıkçası kimi telefonlarda bu kısımda koca koca sayılar yazılırken Huawei’nin bunu küçük göze batmayan yazılarla çözmesi iyi olmuş.

Aslında görünümü bozan yazılar yine var ama çıkartılabilir bir etiket üzerinde yazdıkları için kutudan telefonu çıkartır çıkartmaz bu yazılardan da kurtuluyorsunuz. Parmak izi okuyucu görevini mükemmel bir şekilde yerine getiriyor. 4. Seviye parmak izi sensörüne sahip olan telefon parmak izini aynı zamanda 3 boyutlu bir şekilde algıladığı için her koşulda en yüksek doğruluğu sunuyor. Telefonu kullandığım süre boyunca 1 kere bile parmak izimi tanımadığını görmedim.

Tabi parmak izi okuyucunun arka yüzde olması telefon masadayken parmak izinizle ekranı uyandırmanızı engelliyor ama günlük kullanımda büyük kolaylık sağlıyor. Telefonun parmak izinizi okuyup ekranı uayndırması arasında inanılmaz düşük bir gecikme var. Tabi Huawi P9’un asıl öne çıkan kısmına Leica iş birliği ve çift kameraya gelecek olursak, arka kısımda üst kenara çok yakın konumlandırılan 2 tane 12MP kamera yer alıyor.
F2.2 27mm Leica lense sahip kameralardan her ikisinde de Sony IMX286 sensör yer alıyor. Kameralarda lensler ve sensörler ortak ama önemli bir farka sahipler. Zira sensörlerden biri bütün renkleri görebilirken diğeri sadece siyah ve beyaz renkleri kayıt altına alabiliyor. Siyah beyaz sensör burada alan derinlik bilgisi ve ışık bilgisini yakalamaktan sorumlu. Standart sensörde her ana piksel kırmızı, mavi ve yeşil olmak üzere 3 alt pikselden oluşurken siyah beyaz sensörde böyle bir ayrım olmadığı için standart sensöre nazaran 3 kat daha fazla ışık verisi alabiliyor.
Durum böyle olunca ortaya beyaz dengesi ve dinamiş aralık açısından etkileyici fotoğraflar çıkıyor. Aynı zamanda siyah beyaz fotoğraflar çekmek isterseniz de bu siyah beyaz sensör devreye giriyor ve detay seviyesi konusunda çok etkileyici işler ortaya çıkartıyor. Bu telefon sonrası hayatımda çekmediğim kadar siyah beyaz fotoğraf çektim. Her birini instagramda paylaşmak için sabırsızlanacağınıza eminim.Çift kameranın bir diğer getirisi alan derinlik hesabı sayesinde de P9, şu ana kadar gördüğümüz en etkileyici sanal diyafram efektini kullanıcıya sunuyor.

Çektiğiniz fotoğraflardaki alan derinliğini daha sonradan istediğiniz şekilde değiştirebiliyorsunuz. Dilerseniz objeyi ve arkadaki nesneleri ayrı ayrı renklendirebiliyorsunuz. P9’un kamerası o kadar eğlenceli ki sadece 1 haftasonunda 100’ün üzerinde fotoğraf çektim ve hepsi sosyal medyada paylaşmaya uygun kareler oldu. Özellikle arkadaşlarınızı çektiğinizde fotoğrafı onlarla paylaşmanız için yalvardıklarına şahit olabilirsiniz.

P9’un düşük ışık konusunda ise beklentimi aşan bir performansı oldu. Her ne kadar Huawei bu konuda çok iddialı olsa da F2.2 lensler sensöre düşen ışık konusunda doğal olarak günümüzün F1.7, 1.8 lensli tepe model telefonları kadar iyi iş çıkartamıyorlar. Telefon düşük ışıkta yüksek iso değerlerine çıkmak zorunda kalıyor. Kameralarda optik resim sabitleme teknolojisine de yer verilmediği için kimi zaman uzun pozlama süreleri nedeniyle bulanık fotoğraflar da çektiğiniz oluyor fakat sensörden gelen bilgi güzel bir şekilde işlenerek o yüksek ISO’nun neden olacağı kumlanma etkisi en aza indiriliyor.
Günün sonunda güzel fotoğraflar elde ediyorsunuz ama Huawei’nin iddia ettiği gibi rakiplerini ezici bir üstünlükten söz etmek mümkün değil. Ön kamerası ise özçekim meraklılarını tatmin edecektir ama ben genelde arka kamera ile kendimi çekmeyi daha çok tercih ettim zira bokeh etkisi ile arka planı bulanıklaştırabiliyor olmak görsel etkiyi çok güçlendiriyor.
Menüde kullanıcıya sunulan çeşitli çekim modlarında dolaşmak hızlı ve kolay yapılıyorken, ayarlar menüsünün sadece dikey modda görüntülenmesi ise oldukça garip olmuş. Her şeyi elle ayarlamak isteyen kullanıcılar için de pro mod erişimi kolay bir şekilde köşede duruyor ve hızlı bir şekilde ayarları elle düzenlemeye geçebiliyorsunuz. Odak konusunda ise 1.5 metreye kadar lazer odak yapan kamera 1.5 metre sonrasında çift kameranın gücünden yararlanıyor ve hızlı hareket eden objelerde dahi seri fotoğraflar çekmenize izin veriyor. Genelde netleme hızıyla ilgili bir sorun yaşamıyorsunuz.
Kamera fotoğraf konusunda bu kadar başarılıyken ne yazık ki video konusunda aynı şeyleri söylemek zor. 4K video kaydı yapamayan P9, optik görüntü sabitleme eksikliği nedeniyle kullanıcısını Full HD’de titrek videolarla baş başa bırakıyor. Ben en azından cep telefonu ile bol video çeken biri olmadığım için açıkçası ne 4K’nın ne de optik görüntü sabitlemenin eksikliğini hissetmedim ama arayan kullanıcılar mutlaka olacaktır.
Kirin 950’nin hızlandırılmış bir versiyonu olan Kirin 955 ile gelen P9, 8 çekirdekli işlemcisi ile performans anlamında tepe modellere yaraşır bir başarım sergiliyor. Fakat 4 adet cortex a72 4 adet cortex a53 çekirdeğe sahip işlemci ne yazık ki GPU kısmında 4 çekirdekli Mali T880’e sahip ve bu GPU’u işlem gücü açısından rakipleri ile yakın performans sergileyen platformu grafik gücü açısından oldukça geriye düşürüyor.
Örnek vermek gerekirse Galaxy S7’de bu GPU’nun 12 çekirdekli versiyonu yer alıyor. Ne yazık ki 4 çekirdekli versiyon Real Racing 3 gibi bir oyunda dahi kimi zaman fps düşüşlerine neden olmakta. Ekranın Full HD olduğu da hesaba katıldığında durumun ne kadar ortalama altında olduğu görülebilir. Eğer yeni nesil oyunları yakından takip ediyor ve en hızlı telefona sahip olmak istiyorsanız Kirin 955 size göre bir işlemci değil.

Fakat telefonun arayüzünde ve diğer işlerde herhangi bir yavaşlama veya tekleme görmüyoruz. Her şey çok hızlı ve seri çalışıyor. Uzun süre kullanımda telefonun parmak izi okuyucu ve kameralar çevresi hissedilir şekilde ısınıyor olsa da günlük kullanımda bir problem oluşturmuyor. iPhone ve MIUI karışımı arayüz özellikle bildirim ekranı kısmında geliştirmelere ihtiyaç duysa da işinizi görüyor. 
Huawei’nin iddialı olduğu konulardan biri de telefonun wifi ve şebeke çekim gücü. Özellikle ülke değiştirdiğinizde telefonun yeni şebekeye kayıt olma hızını öylesine iyileştirmişler ki Londra’dan Türkiye’ye döndüğümde genelde diğer telefonlar şebekeyi bulmak için bir kaç dakikaya yakın süreye ihtiyaç duyarken P9, uçak modundan çıktığı gibi şebekeye bağlandı.
WiFi konusunda ise şu ana kadar kullandığım en iyi çeken telefon oldu. Bu konuda ne söylüyorlarsa gerçekte de onu sunmayı başarmışlar. Görüşme kalitesi ve GPS bağlantı konusunda da günümüzdeki telefonların bir çoğu gibi hiç bir sorun yaşatmıyor. 3000mAh değiştirilemeyen pil ise bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı. Zira günlük kullanımda ekran açık kalma süresi 3 saati ancak gördü. WiFi yoğun kullanımda bu sürenin üzerine çıkabiliyorsunuz ama fotoğraf makinasını bol kullandığınız ve GSM şebekesine bağlandığınız durumlarda sürü çok düşüyor.
Ekran’dan söz etmişken 5.2 Full HD IPS ekran görüntü keskinliği konusunda sorun yaratmasa da renk canlılığı ve özellikle gün ışığı altında görülebilirlik konusunda rakiplerinin gerisinde kalıyor. Açıkçası fotoğraf çekmeye teşvik eden bir telefonda gün ışığı altında görülebilirliği yüksek bir ekran kullanıcılar için ayrı bir öneme sahip.

Kısaca özetlemek gerekirse Huawei P9, cep telefonlarındaki kamera teknolojisinin geleceğine ışık tutan bir telefon. P9’u kullandıktan sonra tek kameralı telefonlar eğlence kısmında ne yazık ki beklentilerinizi karşılamayacaktır. Öyle görünüyor ki kısa zaman sonra bütün üreticileri bu arenada birbirleri ile teknoloji yarıştırırken görebiliriz. Tabi burada Huawei’nin Leica gibi güçlü bir partnere sahip olması büyük avantaj.
Gönül isterdi ki P9, Snapdragon 820 veya eşdeğer bir işlemci ile güçlendirilmiş, optik stabilizasyon ve 4K video gibi eksikleri giderilmiş bir model olsaydı. Herhalde bu özelliklerle çıksaydı şu anda en çok konuşulan mobil cihaz olabilirdi. Şu haliyle işlem gücü ve 4K konusunda beklentileri fotoğraf konusundaki beklentilerinden sonra gelenlere hitap eden hayli eğlenceli bir telefon olmuş. Plus modeli benim gibi büyük ekran meraklılarının günlük telefon tercihi olabilir.
 
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim